16 Eylül 2007 Pazar

ÇOCUKLARDA 0-6 YAŞ RUH SAĞLIĞI

Çocuklarda 0-6 Yaş Ruh Sağlığı
--------------------------------------------------------------------------------
Doğumdan ölüme kadar ki yıllar içerisinde, en önemli dönem olarak nitelendirilen okul öncesi yaşlar, olumlu ve olumsuz bütün davranışların kazanılmasındaçok önemli bir yere sahiptir. Çünkü bu yaşlardaki davranışlar kalıcı olmakta ve kişinin ilerdeki sosyal yaşantısı başta olmak üzere, bütün yaşantılarıüzerinde rol oynamaktadır.
Ergenlikten sonraki dönemlerde bireyin ilişkilerini sağlıklı olarak sürdürebilmesi, çocukluk yaşlarındaki olumlu davranışların artırılmasında veya olumsuzdavranışlar görülüyorsa bunların ya en alt seviyesine düşürülmesine ya da ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Çocuklarda görülmesi muhtemel olan olumsuz
davranışlar(ruhsal bozukluklar) bağımlılık, çocukluk şizofrenisi, dikkat eksikliği, enkoprezis, enürezis, hırsızlık, inat, kaçma, kaygı, kekemelik, kıskançlık, korku,otizm, öfke, parmak emme, pika, saldırganlık, tırnak yeme, tik bozuklukları, uyku bozuklukları, yalan, yeme sorunları olabilir.
Okul öncesi dönemde, çocuklarda başka ruhsal sorunlar da görülebilir. Fakat bunlar en sık görülebilecek olanlardır.

Çocuklarda görülen olumsuz davranışların en önemli nedenlerinden biri ailedeki ilgi, sevgi yoksunluğudur. Aile çocukla ilgilenmiyorsa, çocuk başka çocuklarla karşılaştırılıyorsa veya diğer kardeşleri ailede daha çok ön plandaysa böyle çocuklarda anormallikler görülmesi normaldir. Fakat bunların görülmesi normalolan zamanların dışına da sarkmışsa burada mutlaka önlem alınması gereklidir.
Örneğin; çocukta enürezis veya enkoprezisin belli dönemlerde görülmesi normaldir. Fakat çocuk 6 yaşına geldiği halde yine de bu davranışları gösteriyorsaçocuğun bir sorunu var demektir. Burada ilk görev ebeveyne düşmektedir. Anne baba bu konuda önlem almalıdır. Eğer bir sonuç elde edemiyorlarsa konu ileilgili uzmana başvurmalıdırlar, o da faydasız kalıyorsa çocuk bir doktora götürülerek tedavi edilmelidir. Çocuklarda ki diğer sorunlarda da bu yol izlenerek,çekirdek halindeki sorunların daha sonra büyüyerek önce fidan, sonra da kocaman bir ağaç olması önlenmelidir.
Çocuk, doğduktan sonra ilk olarak ailesiyle karşılaşır. Anne babasıyla ilişki içerisine girer. Fakat aradan birkaç yıl geçtikten sonra sırasıyla;
arkadaşlarıyla, okula başladığında öğretmenleriyle ve toplumdaki diğer insanlarla etkileşim içerisine girer. Çocuk için önceleri anne babası ve onların fikirleri önemliyken sonraları diğer insanlarda önem taşımaya başlar. Bu yüzden de çocukta herhangi bir sorun varsa, bu sorunun çözümlenmesinde aileye görev düştüğü kadar topluma da görev düşmektedir. Sorunlu olan çocuğa yakın olan bireylerin, ona yardımcı olabilmeleri için çocuğun sorunu hakkında bilgi sahibi olmaları gerekir. Eğer hiçbir bilgileri yoksa, rastgele uygulamalar sonucunda olumlu sonuçlar yerine çocuk daha da büyük çıkmazların içine girebilir.
İşte bütün bunların önlenmesi, başta anne babalar olmak üzere bütün toplumun bilinçlendirilmesine bağlıdır. Çünkü çocuklarımız geleceğimizdir. Gelecektedaha sağlıklı anne babalar, daha sağlıklı eşler, daha sağlıklı öğretmenler, kısacası daha sağlıklı bir topluma sahip olabilmek için bireylerle birebirilgilenip onların sorunlarına en kısa zamanda çözüm yolları bulmakla sağlanabilir.