23 Mart 2008 Pazar

İnternet Yasakları Türkiye'ye Zarar Veriyor!

İnternet Yasakları Türkiye'ye Zarar Veriyor!

Türkiye'de mahkemeler 5651 nolu yasa ve konuyla ilgili diğer yasalara
dayanarak youtube, wordpress, geocities, alibaba gibi bir çok web
sitelerine erişimi sıksık kapatmaktalar. Telekomunikasyon Kurumu'nun
(TK) ise yurt dışındaki web sitelerine erişimi 5651 kapsamında sorgusuz
sualsiz, kapatma yetkisi var. TK'nın erişime kapatılan web sitelerinin
hangileriolduğunu ne kamuoyuna, ne de kapatılana haber verme yükümlülüğü
bulunmakta. Söz konusu yasaklamalar, yasanın zaten tartışmalı olan
amaçlarını aşmış ve ülkemize zarar vermeye başlamıştır. Bu durumun
düzeltilmesini istiyoruz.

5651 nolu yasa çok hızlı bir şekilde, kamoyunda yeteri kadar
tartışılmadan, uzman Sivil Toplum Kuruluşlarının çığlıkları arasında,
çocuk pornosu bahanesiyle, "temiz internet" söylemleri ile çıkartıldı.
Böyle bir yasanın Avrupa Birliği ve modern dünyada olmadığını kamuoyuna
ve kanun koyucularımıza bir defa daha hatırlatmak isteriz. Yasa metnine
son anda "Atatürk'e ilişkin suçlar" da eklendi.

Biz sivil toplum kuruluşları 5651 nolu yasanın özünde sansür yasası
olduğunu, internetden korkan bir bakış açısının, yasakçı felsefenin
ürünü olduğunu, bireye güvenmediğini yasa çıkmadan önce de defalarca
belirttik. Dünya ile bütünleşmek, Bilgi Toplumuna yönelmek, bağımsız
yaratıcı bireylerin özgürlük ortamında yetişebileceğinin altını çizmek
isteriz. Bizler, bu yasanın özüne fikir ve ifade özgürlüğü açısından
karşıyız. Ama, çocukları korumak için okullarda ve kamuya açık alanlarda
porno, ırkçılık gibi temel insan haklarına aykırı içerik için filtre
uygulanmasını destekleriz.

Türkiye Siber Suç sözleşmesi hazırlıklarına katılmış olmasına rağmen
bazı sakıncaları nedeniyle sözleşmeyi imzalamamıştır. Biz sivil toplum
kuruluşları TCK ve CMUK çıkarken bu eksiklikleri kapatmaya çalıştık.
Taslaklar çok hızlı yasalaştığı için sesimizi duyuramadık. Adalet
Bakanlığı yasa taslağı Başbakanlık'a sunulmasına rağmen taslak bir
kenara bırakılarak 5651 çıktı. Ülkemiz hakim, savcı ve avukatlarını
Bilişim ve internet konusunda eğitmek için yeterli çabayı harcamadı.

Bugün, Türkiye'nin herhangi bir yerindeki bir mahkeme, bir bilirkişiye
bile başvurmadan, pek çok nedenle, tedbir kararı olarak bile, bir web
sitesindeki tek bir nesne yüzünden milyonlarca nesne içeren bir web
sitesine erişimi kapatabilmekte. Örneğin youtube'de 34 bin Atatürk, 103
bin İstanbul, 5400 Alanya, 7750 Bodrum, 48000 Fenerbahçe, 46000
Galatasaray, 35600 Beşiktaş videosu da dahil olmak üzere yüz milyonlarca
video var. Youtube gibi sosyal ağ webleri, pek çok eğitici malzemeyi, az
bulunan eski belgeleri, filmleri, ders notlarını içeridiği gibi, çeşitli
iş bağlantılarını da içermektedir. Youtube'u gerçekten kapatabilsek, bu
işten pek çok vatandaşımız zarar görecektir. Alibaba örneğinde ise iki
firma arasındaki uyuşmazlıkta, mahkeme haksız olduğunu düşündüğü tarafı
cezalandırmak yerine, alibaba'dan yararlanan tüm vatandaşlarını
cezalandırmayı tercih etmiştir. Kaldı ki, devletimiz bir ihracat-ithalat
web sitesi olan alibaba'ya üyeligi teşvik etmekte, yıllık abonelik
ücretinin yarısını ödemektedir. Mahkemeler tarafından web sitelerine
erişimin yasaklanması kesin bir engelleme sağlamamakta, internet
hakkında biraz teknik bilgisi olan bir kişi tarafından başka yollarla
hala bu sitelere ulaşılabilmektedir. Uygulanan yasaklamalar, haklı bir
nedene dayansa bile, en başta vatandaşlarımızı cezalandırmakta,
vatandaşı çok da etkin olmayan bu yasakları aşma yollarını aramaya
itmektedir. Yasaklanan web sitesi erişimi, daha doğrusu yasaklamaya konu
olan web sitesi nesnesi, örneğin bir video kaydı, o nesne için ülkemiz
içinde ve dışında daha fazla negatif reklam ya da tanıtım oluşmasına
sebep olmakta ve dünyadaki tüm internet kullanıcılarının ilgisini
çekerek asıl amacın tam tersinin gerçekleşmesiyle sonuçlanmaktadır.

Bazı özel koşullarda, başka hiç bir yol kalmadığı bir noktada yasaklama
kararı alınabilinir, Bir alan adına erişimin tamamını kapatmak ya da bir
alan adına ait IP numarasına erişimin tamamen kapatılması, bir kitap
yasaklamak için koca bir kütüphaneyi, bazen de bir kütüphaneler
kümesinin tamamını kapatmak demektir.

Alan adına yasak koymak, tüm vatandaşlarımızın o alan adı aracılığı ile
birbirleriyle yapacakları iletişimi de yasaklamak anlamına gelmektedir
ve Anayasa ve AB kriterlerine aykırıdır. Bu tür yasaklamalar medeni
dünyadan zamanla ciddi tepki alacaktır. Bu durum özgürlükçü ve liberal
demokrasi fikirlerle çelişmektedir.

5651 nolu yasa, TK'ya tüm "zararlı içeriği" izleme ve bu içeriğe erişimi
engelleme görevi vermektedir. TK yönetmeliklerle görevinin detaylarını
belirlemiştir. Eğer bir web sitesindeki tek bir nesneye yasak koymak
isteniyorsa, bu teknik olarak mümkündür. TK, bilinmeyen bir nedenle
mümkün olan bir teknik çözümün muhtemelen zahmetli ve masraflı olacağını
düşünerek, 5651 ile ilgili yönetmelikte sadece nesnelere erişimin
yasaklanmasına yer vermemiş, tüm web sitesine, ve hatta belli bir IP
numarasındaki tüm web sitelerine erişimin engellenmesini ilgili
yönetmeliğe koymuştur. Bu durumun özgürlükçü demokrasi ile çeliştigini
bir defa daha belirtirken, TK'nın görevi çerçevesinde URL temelli
filtrelemeyi kolaylıkla yapabileceğini ve sadece yasaklanan belli
nesnelere erişimi önleyebileceğini belirtmek isteriz. Bu şekildeki bir
teknik çözüm eğer zahmetli ve masraflı olacaksa da, devletimiz
tarafından finanse edilerek gerçekçi bir çözüm elde edilebilir.

Gönlümüzde ise, ülkemizde internette sansür hayalinden vazgeçilip,
TK'nın ana işi olan telekomünikasyon sektörümüzün tam rekabet
koşullarına kavuşması için çalışması ve Türkiye internetinin yönetişim
ilkeleri çerçevesinde kamu, özel sektör ve STK'lar tarafından birlikte
geliştirilmesinde yatmaktadır.

TBD Türkiye Bilişim Derneği

INETD Internet Teknoloji Derneği

TID Tüm İnternet Derneği

LKD Linux Kullanıcları Derneği

TIEV Tüm İnternet Evleri Derneği

TUBIDER - Bilişim Sektörü Derneği

TKD - Türk Kütüphaneciler Derneği

----------
Saygilar
Mustafa Akgul
www.rehberogretmen.biz

www.braillelive.com

www.braillesoft.com

www.tripbox.org

www.babyeyes.org

ZEKA SORUNLARI

ZEKA SORUNLARI www.rehberogretmen.biz

Çocukların zeka ve mental kapasiteleri ,doğumdan itibaren belli bir yaşa
kadar devamlı gelişme sürecindedir. Çocuklarda meydana gelen mental motor
gelişim geriliğinin bir çok nedeni olduğu gibi en başta gelen nedeni Merkezi
Sinir Sistemini etkileyen hastalıklar , travmalar ve doğum
komplikasyonlarıdır.

Çocukta belirli bir mental kapasite olsa bile çocuğun büyüme gelişme
döneminde yetersiz situmulasyona maruz kalması ve gerekli eğitim ve
öğretimin tam olarak verilememesi, çocuğun zihinsel gelişimini sağlayacak
ortamın hazırlanamaması , değişik stres etkenlerinin anne babayı ve aileyi
etkilemesi , çocuğa ilginin az olması , nedeni ile de suni bir mental motor
gelişim geriliği veya var olan kapasitenin gelişmemesi olabilmektedir.

Çocukların zeka problemlerinin farkına varılması önemli olmaktadır. Belli
bir hayat aşamasında aile ve toplumun beklentileri de bu mental kapasiteye
göre olmalıdır. Zeka probleminin farkına varılması eğer başka nedenler yok
ise çocuğun yaşına uygun gelişimine ve sosyal konumuna ulaşamaması veya
kendi kendine tam olarak yetememesi ile gözlenebilir.

Zeka Geriliğinin Tanımı ; Genel psikososyal işlevselliğin yaşına uygun
beklenen durumun önemli derecede altında olması ile beraber ,insanlar arası
iletişim , kendine bakım , ev yaşamı , toplumsal ve kişiler arası
becerilerde ,kendi kendini yönetip yönlendirme ,toplumsal ve kişiye sunulan
olanaklardan yararlanma becerilerinin bazılarında yetersizlik görülmesidir.

Çocukta zeka problemi olmadığı halde , yaşına uygun zeka kapasitesini ortaya
koyamamasının bir nedeni de çocukta olabilecek psikiyatrik
rahatsızlıklardır. Bu psikiyatrik rahatsızlıkar içinde çocukluk çağı
depresyonları , uyum güçlükleri , reaktif bağlanma bozukluğu , dikkat
eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, özel öğrenme güçlükleri sayılabilir.
Bu hastalıklarda çocukta suni olarak mental motor gelişim geriliği
görülebilmektedir. Bu durumda neden olan durum ortadan kaldırıldığında zeka
kapasitesinin belli bir ölçüde tekrar ortaya çıktığı gözlenmektedir.

Zeka testleri (IQ) ile çocukların zeka düzeyi hesap edilebilir . IQ düzeyi
0-25 arası çok ağır zeka geriliği , 25-40 arası ağır zeka geriliği , 40-55
arası orta zeka geriliği , 55-70 arası ise hafif zeka geriliği olarak
belirlenmektedir . Zeka testleri sonucuna göre zamanında yapılacak gerekli
eğitim ile çocukların mevcut kapasiteleri artırılabilir. Zeka gerilikleri
hafiften şiddetliye göre sıralanabilir. Toplumda görülen zeka gerililikleri
içinde; çok ağır zeka geriliği , toplam zeka geriliğinin ortalama %1
kadarını , ağır zeka geriliği %4 kadarını ,orta derecede zeka geriliği %10
, hafif derecede zeka geriliği ise %85 kadarını oluşturur .Yani toplumda
görülen zeka geriliklerinin büyük kısmı hafif derecede zeka geriliği
kapsamındadır.

Tedavi: Zeka problemi olan çocukların bu problemlerinin tedavisi mevcut
kapasitenin tamamının kullanılmasına yönelik eğitimin verilmesi ,çocuğun
kendi kendine bakabilmesi ve yetersiz kaldığı noktalarda gerekli becerilerin
eğitim ile sağlanması ve ailelere yönelik gerekli pedagojik danışmanlıktır.

Zeka problemi olan çocuklarda ek olarak bazı bedensel hastalıklar eşlik
etmektedir . Bu hastalıkların varlığı durumunda ek tedavi yaklaşımları
olmalıdır. Özellikle merkezi sinir sistemi hastalıkları konusunda gerekli
inceleme ve araştırmalar yapılmalıdır .İlaç tedavisi olarak ise çocuğun
semptomlarına yönelik tedavi yaklaşımları mümkün olabilmektedir.

Zeka problemi olan çocukların anne babalarına sosyoekonomik desteğin
sağlanması çok önemli bir noktadır. Ailenin bu durumda çocuğun bakım ve
eğitimi konusunda çabaları uzun zaman gerektirmektedir. Bu nedenle gerek
ekonomik gerek psikososyal açıdan bu ailelerin desteklenmesi çok önemli bir
noktadır. Bu çocuklara yönelik zamanında müdahale önemlidir. Bu nedenle
mevcut eğitim öğretim sisteminde bu çocuklara daha fazla imkan tanınması
önemlidir. Gelişimin çok hızlı olduğu çocukluk çağında gerekli müdahaleler
ile çok rahat bir şekilde çocukların eğitim ve öğretimi belli bir seviyeye
getirilebilme imkanı varken, en değerli yıllar bazı eksikliklerden dolayı
boşa geçmektedir. Bu konuda özeli ekip ve profesyonel yaklaşımlara ihtiyaç
gün geçtikçe artmaktadır. Ailenin ve toplumun bilinçlenmesi giderek daha da
önem kazanmaktadır.
Kaynak: www.rehberogretmen.biz

www.egitek.com.tr

www.braillelive.com

www.braillesoft.com

www.pazartek.com

www.kuzeyonline.com

www.babyeyes.org

www.tripbox.org

9 Mart 2008 Pazar

DEPRESYON

DEPRESYON

www.rehberogretmen.biz

Depresyon toplumda çok sık görülmekle beraber,tanımı Hipokrat dönemine dayanır. Depresyonun çeşitli tipleri mevcuttur. Depresif insanda genelde hayattan zevk alamama ve kederli duygular görülür. Son on beş gün içerisinde sürekli gün boyu veya günün büyük çoğunluğunda bu durum var ise klinik anlamda depresyondan söz edebiliriz aksi takdirde günlük veya gelip geçici duygusal çökkünlükler,klinik anlamda depresyon sayılmamaktadır. Depresyonda kişinin işlevselliği sosyal durumu bozulur. Depresyon her bakımdan ciddi bir biçimde psikososyal ve işlevsellik açısından anlamlı sıkıntılara neden olabilir.

Depresyondaki bir kişide bazı belirtiler mevcuttur hatta kişi bunun bir depresyon olduğunun farkına varamayabilir. Bu durumu yolda araba ile giderken sis bulutunun içine girmeye benzetebiliriz. Görüş açısı daralır bazı şeyler yanlış görülür ve değerlendirilebilir,aynı zamanda kaza riski artar. Depresyondaki insanda bulunan belirtiler arasında şunlar sayılabilir:Önceden zevk aldığı şeylerden zevk alamama,gün içerisinde sürekli veya günün büyük çoğunluğunda kederli olma,gençlerde ve çocuklarda daha çok  sinirli olma şeklinde duygudurum değişikliği,uyku azalması,sık sık uyanma,erken uyanma veya çok fazla uyuma,iştahsızlık veya çok aşırı yeme,dikkat dağınıklığı ve konsantre olamama ve bununla beraber ders başarısızlığı,cinsel istekte azalma,çabuk yorulma,akla gelen ölüm düşünceleri,kendini değersiz-çaresiz-işe yaramaz-beceriksiz-suçlu görme ,olayları olumsuz değerlendirme,geleceğe yönelik karamsar düşünceler ve buna benzer belirtiler görülür. Bu belirtilerin tamamı olabileceği gibi,önemli bir kısmı da bulunabilir

Depresyondaki birey çaresizlik ve sıkıntı duyguları içerisinde zaman geçirir,gençlerde riskli davranışlar ve madde bağımlılığı bu dönem içerisinde fazla miktarda görülür. Gencin arkadaş ilişkileri,ders başarısı,sosyal gelişimi ve aile ilişkileri bu dönemde bozulur. Kişiler arası ilişkilerde ve kendini değerlendirmede hep olumsuz ayrıntılar göze çarpmaya başlar. Bu nedenlerden dolayı depresyon tedavisi önem kazanır.

Melankolik tipte özellikle sabahları çok yoğun çökkünlük hissi ile beraber hemen her şeye karşı zevk kaybı,aşırı yorgunluk ve halsizlik görülür. Atipik şeklinde ise genellikle uyku ve iştah azalması olan tipik şeklinde olanın tersi olarak,uyku ve iştah artışı ön plandadır.

Depresyona genetik yatkınlığın çok fazla olduğu bugün daha iyi bilinmektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda anne babadan herhangi birinde depresyon öyküsü olduğunda,depresyon riskinin fazla olduğu açıkça gösterilmiştir.

Depresyondaki kişi somatik şikayetler diyebileceğimiz;baş ağrısı,kas ağrıları,sindirim sistemi rahatsızlıkları ,kalp şikayetleri ve buna benzer bedensel yakınmalar ile de çoğunlukla doktora başvurabilir

Depresyon,başka psikiyatrik rahatsızlıklar ile birlikte olabilir. Bunlar arasında şunları sayabiliriz:Panik bozukluğu,obsesif kompulsif bozukluk,yaygın anksiyete bozukluğu,madde bağımlılığı,dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu,şizofreni,dissosiyatif bozukluklar,davranım bozukluğu,özel öğrenme güçlükleri v. b. psikiyatrik bozukluklarda eşlik edebilir

Depresyon tedavisinde genellikle ve çoğunlukla kullanılan tedavi yaklaşımı antidepresan tedavidir. Aynı zamanda bilişsel olumsuzlukları ve öğrenilmiş çaresizlik düşüncelerini gidermek ve tedaviyi hızlandırmak için psikoterapiye ihtiyaç vardır. Nedene yönelik olarak psikososyal stres faktörlerinin de ortadan kaldırılması süreç içerisinde iyileşmeyi hızlandıracaktır.

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

www.tripbox.org   www.pazartek.com   www.egitek.com.tr   www.kuzeyonline.com   www.babyeyes.org  www.altinokta.org

4 Mart 2008 Salı

ZİHİNSEL ÖĞRENME YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLER

www.rehberogretmen.biz
ZİHİNSEL ÖĞRENME YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLER
 
Zihinsel Yetersizlik: 18 yaşından önce ortaya çıkan zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde anlamlı sınırlılıklar görülen yetersizlik
durumudur.
Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizlik: Bireyin eğitim dönemi içinde, sınırlı seviyede destek eğitim hizmetleri ve özel düzenlemelere ihtiyacı olması durumudur.
Orta Düzeyde Zihinsel Yetersizlik: Bireyin temel akademik, günlük yaşam ve iş becerilerinin kazanılmasında yoğun özel eğitim ihtiyacı olması durumudur.
Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizlik: Bireyin öz bakım becerilerinin öğretimi de dahil olmak üzere yaşam boyu süren, yaşamın her alanında tutarlı ve daha
yoğun özel eğitim ve destek hizmet ihtiyacı olması durumudur.
Çok Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizlik: Bireyin zihinsel yetersizliği yanında başka yetersizlikleri bulunması nedeniyle öz bakım, günlük yaşam ve temel
akademik becerilere sahip olmamasından dolayı yaşamı boyunca bakım ve gözetim ihtiyacı olması durumudur.
 
Nedenler:
 
Zihinsel engellilik durumu pek çok etmenin ya da özelliğin bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bunlar genellikle kalıtım, çevre ve kişilik özellikleri
olarak sıralanmaktadır. Bununla birlikte en yaygın olarak bilinen zihinsel engellilik nedenleri:
 
Bulaşıcı hastalıklar ve zehirlenmeler , Yaralanma ve fiziksel etkiler, Metabolizma ve beslenme bozuklukları, Kaba beyin hastalıkları, Doğum öncesinde bilinmeyen
nedenler, Kromozom anormallikleri, Gebelik bozuklukları, Ruhsal bozukluklar ve Çevresel etkiler olarak sıralanabilir. Zihinsel engelli bireylerin % 80'
inin çevresel etmenler sonucunda bu duruma geldikleri öne sürülmektedir.
 
Özellikleri
 
• Sağlık problemleri vardır.İç ve dış organlarda çeşitli deformasyonlar, diş çürümeleri, kafa ve vücut arasında oran farkı, görme ve işitme kusurları bulunabilir.
 
• Bedensel gelişimleri yavaştır.
• Psiko-devimsel alanlarda gerilik gösterirler. El-göz koordinasyonunu güç sağlarlar. Büyük ve küçük kaslarını kullanma becerisini geç kazanırlar.
• Akademik kavramları geç ve güç öğrenirler.
• İlgi süreleri kısa ve dikkatleri dağınıktır.
• Çeşitli durumları kavramada, genelleme yapmada, öğrendiklerini transfer etmede zorluk çekerler.
• Somut kavramları daha iyi kavrarlar.
• Konuşma gelişimleri yavaş olup, geç konuşmaya başlarlar.
• Yeni durumlara uymada zorluk çekerler.
• Algıları, kavramları ve tepkileri basittir.
• Monoton işleri yapmaktan hoşlanırlar.
• Duygularını, düşüncelerini açık ve bağımsız olarak ifade edemezler.
• Gördükleri , duydukları şeyleri çabuk unuturlar, bellekleri zayıftır.
• Kendilerinden yaşça küçük olanlarla arkadaşlık kurarlar.
• Grup içi ilişkilerinde başkalarına daima bağımlıdırlar.
• Kurallara kavramakta zorluk çekerler.
• Sosyal ilişkilerinde kendilerini grupta kabul ettirecek becerileri azdır.
• Arkadaşlık kurmada zorluk çekerler ve kurdukları dostluklar kısa ömürlüdür.
• Kendilerine güvenleri azdır.
• Sosyal ilişkilerde bencildirler.
• Sosyal durumlara uymada zorluk çekerler.
• Sosyal faaliyetlere karşı ilgileri azdır.
 
Öğretmenlere Öneriler
 
Zihinsel engelli çocukların öğrenmede gösterdiği bu farklılıklar; öğretimlerinde bazı kural ve yöntemlerin uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Bu kural ve
yöntemlerin başlıcaları aşağıda kısaca açıklanmıştır:
 
1-Başarılı Yaşantılar Sağlama: Çocuğa başarabileceği görevler verilmeli, doğru yanıtlayabileceği sorular sorulmalıdır. Gerektiğinde görevi yerine getirmesine
yardımcı olmalı; sorulara ip ucu vermek, seçenekleri azaltmak, soruyu yinelemek ya da açıklayarak basitleştirmek gibi yardımlarla doğru yanıtın bulunması
kolaylaştırılmalıdır. Çocuk asla başarısız olduğu noktada bırakılmamalıdır. Yardımlar, çocuk başarılı olan değin sürdürülmelidir. Ancak, her zaman az yardım
çok yardıma yeğlenmelidir.
 
2-Geriye Bildirim (feed back) Sağlama: Çocuk, verdiği yanıtın doğru olup olmadığını bilmelidir.
 
3-Doğru Yanıtları Pekiştirme: Pekiştirme, zaman geçirmeden ve açık bir biçimde yapılmalıdır. Bu, çocuğa yiyecek verilmesi gibi somut ya da çocukla ilgilenilmesi
gibi sosyal nitelikte olabilir.
 
4-Çocuğun Yeterlik Düzeylerinin Değerlendirilmesi: Eğer öğretilecek konu çocuk için çok basitse öğrenmek için yeterince gayret göstermeyecektir. Çok zorsa,
başarısız yaşantılar edinecektir. Bu nedenle çocuğa öğretilecek konuların ve verilecek görevlerin onun düzeyine uygun olması gerekmektedir. Zihinsel engelli
çocukların gelişimlerinde çeşitli düzensizlikler, iniş ve çıkışlar sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle çocuğun, yeterlik düzeylerini sürekli olarak değerlendirilmesi
gerekmektedir.
 
5-Öğretilecek Konu ya da Davranışların Analizi: Öğretilecek konular ya da davranışlar, özellikle zor ve karmaşık olanları, analiz edilerek birbirlerini
izleyen alt konu ya da davranış basamaklarına ayrılmalı, daha sonra bu basamaklardaki konu ve davranışlar sırasıyla çocuğa öğretilmelidir. Böylece bir
basamaktaki öğrenme diğerini kolaylaştıracaktır.
 
6-Bilgilerin Bir Durumdan Diğerine Aktarılmasına Yardımcı Olma: Bunun için aynı kavramların çeşitli durum ve ilişkileri içerisinde çocuğa öğretilmesi gerekmektedir.
 
7-Öğrenilenlerin Yinelenmesini Sağlama: Zihinsel engelli çocukların öğrendiklerini kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe aktarmada çeşitli problemleri
vardır. Bu nedenle öğrendikleri bir konuyu kısa bir süre sonra unutabilirler. Bu durumu önlemek için öğrenilen konu ya da davranışların zaman zaman yinelenmesi
sağlanmalıdır.
 
8-Öğrenmeye Güdüleme: Pekiştirilmek ve başarılı olmak, birçok duyunu kullanılması, öğretmenin coşkulu ve ders sürelerini yeterli uzunlukta olması, çocukları
öğrenmeye güdüler.
 
9-Bir Defada Öğretilecek Kavramların Sayısını Sınırlama: Zihinsel engelli çocuklar bir defada pek çok kavramı öğrenemezler. Bu nedenle kavramlar çocuğa
tek tek öğretilmelidir. Bir kavram iyice öğrenilmeden diğerine geçilmemelidir.
 
AYRICA:
 
• Zihinsel engelli çocuktan kapasitesinin üzerinde başarı beklemeyiniz.
• Okulda ve sınıfta çocuğa yapabileceği görevler veriniz.( teneffüslerde sınıfı koruma, tahta sildirme ve tebeşiri koruma vb.) bu sayede çocuğun kendine
olan güveni sağlanmış olur.
• Zihinsel engelli çocukların kendilerini ifade etme zorlukları olduğundan sınıfta onlara daha fazla zaman ayırın ve kendini ifade edebileceği farklı yolları
uygulayın( basit konuları anlatma, not alma vb.)
• Sınıftaki çocukları eğitilebilir zihinsel engelli çocuğun durumundan uygun şekilde haberdar etmek ve ona karşı olumsuz tutumlar takınmalarını önlemek
gerekir.(bu durum engelli çocuğun sınıfta olmadığı zaman yapılmalı, zihinsel engelli olduğu söylenmemeli, öğrenme problemi olarak tanıtılmalıdır)
• Zihinsel engelli çocuğun anlama ve kavraması normal çocuklardan zayıf olduğu için öğretirken somut materyallerden yararlanın.
• En ufak başarısını ödüllendirin. Bu durum çocuğa çok büyük bir haz verir. Öğrenmeye teşvik açısından çok önemli bir yer teşkil eder.
• Öğrenme rastlantılara bırakılmamalı, belirli bir programa bağlı ve öğretmen gözetiminde yapılmalıdır. Kavrayış seviyeleri dikkate alınarak, etkinlikler
anlamlı parçalara bölünmeli, bölümler iyice kavratıldıktan sonra devam edilmelidir.

Karakter Eğitimi için 100 Yol

Karakter Eğitimi için 100 Yol

  Yusuf ALAN
 

 
 
Bir insana verilen değer, onun ahlâk ve karekteriyle bağlantılıdır. Hak katında  ve halk katındaki kıymetimiz, ahlâk ve karekterimizin gelişmesi nispetindedir.
 

Okul idarecileri öğrencileri hayata hazırlarken, bu yönde geliştirmenin  yollarını arar dururlar. Bu gâyeyle bazı üniversitelerde, ahlâk ve karekter gelişim merkezleri bile kurulmuştur.
 

 Amerika Boston Üniversitesi'ndeki böyle bir merkezin, öğrencilerin ahlâk ve  karakter gelişimiyle ilgili olarak yaptığı bir çalışmada, çok sayıda öğretmen ve idarecinin fikirlerinden yararlanılmış ve 100 maddelik bir tavsiye listesi hazırlamıştır. Her kültürden öğrencinin yararlanabileceği bu listedeki bazı maddeler kültürümüze adapte edilerek değiştirilmiştir. Bunları okuyunca, bazılarını zaten uygulamakta olduğumuzu görecek, diğerlerine karşı içinizde bir şevk uyanacaktır. Şimdi bu listeyi baştan sona iyice inceleyelim:
 

1- Kahramanlık ve fedakârlıklarıyla meşhur olmuş kişilerin fotograflarını  koridor ve odalara asın.
 

2- Öğrenciler için ahlâk ve karakter gelişimi konusunda bir rehberlik programı  başlatın.
 

3- Topluma hizmet maksadıyla belli misyonlar taşıyan gruplar oluşturun.
 

4- Bir çocuğun diğerleri tarafından şamar oğlanı yapılmasına mani olun.
 

5- Akademik, spor veya sanat yetenekleri dışındaki kabiliyetleri keşfetmek üzere  programlar geliştirin.
 

6- Öğrencilerin davranışlarını ve topluma katkılarını ciddi bir şekilde ölçüp  değerlendirin.
 

7- Öğrenci ve onlara rehberlik yapanların hemfikir oldukları kurallar tespit  edin.
 

8- Velileri davet edip onların gelişmeleri inceleyip katkıda bulunmalarına  fırsat tanıyın.
 

9- Misyonunuzu tanımlayan güzel bir söz seçip öğrencilerinizle paylaşın.
 

10- Her ay bir fazilet tespit edip bunun üzerinde çalışın.
 

11- Kendinize örnek aldığınız bir şahsiyeti öğrencilerinize tanıtın.
 

12- Tarihteki olayları gündeme getirip bu olaylarda nasıl davranılması  gerektiğini tartışın.
 

13- Öğrencilerdeki iyilik sıfatının, en az onların akademik başarıları kadar  önemli olduğunu görmelerine yardımcı olun.
 

14- Ahlâkla ilgili meseleleri ele alın, yani gerçekleri ele alın, delil  toplayın, sonuçları tahmin edin ve karar verin.
 

15- Öğrencilerin topluma hizmet etmeleri için belli bir yapı dahilinde onlara  fırsatlar oluşturun.
 

16- Örnek olun. Meselâ ortalıkta gördüğünüz bir kâğıt parçasını alın. Sizden  sonra ders vereceklere bir saygı eseri olarak tahtayı temiz bırakın.
 

17- Kurumunuzda, ne türlü olursa olsun, nezaketsizliğe fırsat vermeyin.
 

18- Kaba ve küfürlü konuşmalara izin vermeyin.
 

19- Öğrencilerin kötü davranışlarını notlar, çağrılar ve ziyaretlerle velilere  duyurun.
 

20- Çocuklarının güzel vasıflarını takdir etmek üzere velilerle irtibat kurun.
 

21- Öğrencilerin okulda çok çalışmalarının ahlâkî bir sorumluluk olduğu fikrini  açıkça belirtin.
 

22- Meslektaşlarınızla konuşurken nazik olun.
 

23- Yaşadığınız yerdeki fedakâr ve önemli şahsiyetleri derslerde tanıtın.
 

24- Ödevlerin yapılması ve sınav sonuçlarıyla ilgili mükâfat sistemi kurun.
 

25- Bir bağış fonu oluşturun. Öğrencilerin bağışları istedikleri yere  yapmalarına fırsat tanıyın.
 

26- Ailelerin ahlâkî otoritelerini destekleyin. Öğrencilerin ahlâkî  problemlerini ebeveynleri ile çözmelerini sağlayın. Bu konuda öğrencilerle konuşarak niçin zora düştüklerini analiz edin.
 

27- Duvarlara güzel karakteri teşvik eden sözler asın.
 

28- Özellikle öğrencilerin o anki durumlarıyla ilgili ahlâkî ihtilaflara dair  yaşanmış olaylardan örnekler verin.
 

29- Kahraman şahsiyetleri doğum günlerinde anın ve ne tür faziletlere sahip  olduklarını anlatın.
 

30- Çocukların önem verdikleri vecizeleri yazıp duvarlara asmalarına izin verin.
 

31- Ahlâkî konularda makaleler getiren öğrencileri ödüllendirin ve bu yazıları  analiz edin.
 

32- Kurumunuzdaki karakter meselelerini -güzel huylar vs- düzenli olarak  müzakere edin.
 

33- Çocukların beklentilerini netleştirin ve onların bu beklentilere göre  sorumluluk almalarını sağlayın.
 

34- Öğrencilerle ilgilenirken tutarlı olun ve duygusal davranarak doğruluk ve  dürüstlüğünüze halel getirmeyin.
 

35- Hatalarınızı kabul edin ve bunları düzeltmenin yollarını araştırın.  Öğrencileri de buna teşvik edin.
 

36- Hergün birkaç dakikalık ibretli bir hikâyeyi seslice okuyarak güne başlayın.  Hikâyelerin kısa, ama ders verici olmasına dikkat edin.
 

37- Kurumunuzdaki ilkeler ve politikaları belirlerken bunların muhtemel  tesirlerini ve öğrencilere ne tür mesajlar verdiklerini anlamaya çalışın.
 

38- Bir politika, faaliyet veya kararın sebeplerini açıklayın. Öğrencilerin  sadece "nasıl"ı değil, "niçin"i de anlamaları için onlara yardımcı olun.
 

39- İyi bir öğrenci olmanın ahlâkî ve karakterle ilgili unsurlarını öğrencilerin  tartışması için ortamlar hazırlayın.
 

40- Öğrencilere rekabet kavramını öğretin ve bunun ne zaman faydalı, ne zaman  zararlı olduğunu anlatın.
 

41- Öğrencilere niçin öğretmenlik / belletmenlik yaptığınızı açıklayın.  Öğretmenlik / belletmenlik yapmanın sorumluluğu ve öneminden ne anladığınızı  açıklayın.
 

42- Topluma yaptığınız hizmetlerden öğrencilere bahsedin. Hangi gönüllü  kuruluşlarda neler yapabileceklerini anlatın.
 

43- Öğrencilere medyayı eleştirel bir yaklaşımla analiz etmeyi öğretin.  Medyadaki mesajlar ne tür bir karakteri teşvik etmektedir?
 

44- Mezun olup yüksek okula gitmiş, iş hayatına atılmış eski öğrencilerinizi  davet edip tecrübelerini aktarmalarını sağlayın. Güzel alışkanlıkların onlara  işlerinde nasıl yardımcı olduğunu sorun.
 

45- Muhitinizdeki yetişkinleri davet ederek onların karakter eğitimleri ve  tecrübeleri konularını gündeme getirin.
 

46- Öğrencilerin empati geliştirmelerine yardımcı olun. Onlara şu tür sorular  sorun: "Kimse seninle oynamak istemezse kendini nasıl hissedersin?", "Birisi  senin isminle alay ederse neler hissedersin?"...vb gibi.
 

47- Kurumunuzda ihtilaflar doğduğunda öğrencilere saygı, açık görüşlülük,  mahremiyet ve nezaketin önemini öğretin. Gıybet, dedikodu ve tahkire fırsat vermeyin.
 

48- Kibarlık üzerinde durun. Öğrencilere, diğer öğrencileri ve yetişkinleri  dikkatli bir şekilde nasıl dinlemeleri gerektiğini öğretin.
 

49- Başarılı şahısların biyografilerini birlikte okuyup müzakere edin. Daha  büyük çocukların farkındalık yeteneğini geliştirin. Bireylerin hataları  olabileceğini, ancak takdire şayan sıfatlar da taşıyabileceklerini fark ettirin.
 

50- Büyük öğrencilerin küçüklere yardımcı olmalarını sağlayan ortamlar oluşturun.
 

51- İlk günden itibaren çok çalışmanın ve hedefe ulaşmak için belli standartlara  riayet etmenin öneminden bahsedin.
 

52- Liseye devam eden öğrencilerin toplumda daha aktif olmaları için, gönüllü  faaliyetler yapan kurumların yönetim kurulu toplantılarına katılarak katkıda  bulunmalarını sağlayın.
 

53- Katmadeğeri yüksek, kaliteli eserler veren ve ülkenin sosyal enerjisini  artırıcı örnek çalışmalar yapan şahsiyetlerin hayatlarını, alışkanlıklarını ve  temel prensiplerini araştırma konusu olarak öğrencilere verin.
 

54- Diğer ülkelerde karakter eğitimiyle ilgili çalışmaları takip edin ve  tecrübelerden yararlanın.
 

55- Öğrencilere teşekkür mesajları yazmayı öğretin. Öğrenciler için değerli  çalışmalar yapanlara teşekkür mektupları yazdırın.
 

56- Öğrencilerin çalışmalarını değerlendirirken onlara yeteri kadar geri besleme  (feedback) verin. Gelişmeleri ve başarıları konusunda onlarla samimâne ve teşvik  edici bir iletişim kurun.
 

57- Büyük öğrencilerin, ebeveynler için yemekli bir program hazırlamasını  sağlayın. Yemek yapmalarını, dekorlar kullanmalarını, hizmet etmelerini ve  temizlik yapmalarını temin edin.
 

58- Öğrencilerin kurum için bir hizmet yapmalarını (ufak tamiratlar, tanıtım  vs.) sağlayın.
 

59- Düzenli bir şekilde birlikte bina temizliği yapın.
 

60- Diğer din ve kültürleri tahkîr etmeyin ve başkalarına karşı âdil davranmanın  önemini vurgulayın.
 

61- Hor görülen öğrencilere destek olun ve bu anları bir eğitim fırsatı olarak  görün.
 

62- Canlılara karşı şefkatli olma düşüncesini aşılayın.
 

63- Ürünlerin tekrar kullanımıyla ilgili (recycle) kampanyalar başlatın.  İktisatlı olma ve israftan kaçınmanın önemini anlatın.
 

64- Ülke çapında güzel ahlâkı destekleyen programlardan öğrencilerinizi haberdâr  edin.
 

65- Öğrencilerin ebeveynlerinin de desteğiyle; muhitlerinde ufak temizlik  işleri, ağaç dikme, ufak tamiratlar gibi çalışmalarla çevrelerine hizmet  etmelerini sağlayın.
 

66- Kurumunuza ait bir şarkınız olsun ve yeni gelenlere bunun sözlerini ve  manasını öğretin.
 

67- Eğer böyle bir şarkınız yoksa öğrenciler arasında bir yarışma düzenleyerek  bir tane yazmalarını temin edin. Ne tür fikirlerin şarkıda yer alması gerektiği  konusunda görüş alışverişinde bulunun.
 

68- Kurumunuzda belli kaidelerin önemini vurgulayın ve bu kaidelerin kurumun  kimliği açısından önemini ifade edin.
 

69- Öğrencileri çevredeki yaşlı veya yardıma muhtaç insanlarla ilgilenmeye  teşvik edin.
 

70- Öğrencilerinize başka şehir veya ülkelerden mektup arkadaşları bulun ve  onların yazışmalardan öğrendikleri bilgileri paylaşın. O yerlerde hayatın nasıl  olduğu konusunu gündeme getirin.
 

71- Karakter eğitimi için müfredatı kullanın. Meselâ dille ilgili çalışmalarda  karakter analizleri yaptırın. Başkasının gözleriyle dünyaya bakmanın nasıl bir  şey olabileceğini sorun.
 

72- Şefkatli bir şekilde yapıcı eleştirilerde bulunun ve öğrencilerin de bunu  alışkanlık haline getirmelerini sağlayın.
 

73- Spor müsabakalarında, oyunlarda ve günlük ilişkilerde centilmenliğin önemini  vurgulayın.
 

74- Okulun politikasını belirlerken öğrencilerin de katkıda bulunmasını temin  edin. Onlara farklı politikaların karşılaştırılmasıyla ilgili ödevler verin.
 

75- İnsanı düşünmeye, tartışmaya ve yazmaya sevk eden alıntılar toplayın.
 

76- Öğretmen ve idarecilerin kullanabilecekleri, karakter eğitimiyle ilgili bir  literatür listesi hazırlayın.
 

77- Kurumunuzu tanımlayan veciz bir söz bulun.
 

78- Üstün karakterli öğrencilere ait kayıtları arşivleyin.
 

79- Akademik ve sosyal problemleri çözüp özgüven kazanmaları için fırsatlar  tanıyın.
 

80- Kurumunuzdaki ahlâkî atmosferi idarî toplantılarınızda gündeme getirin ve  hedeflerinizi belirleyin.
 

81- Kurumunuza ait bir prensipler listesi hazırlayın ve bütün faaliyet ve  politikalarınızda bu listeye atıflarda bulunun. Kurumdaki herkese bu listeyi  neşredin ve dikkat çekici bir şekilde binada teşhir edin.
 

82- Bir e-mail listesi veya bülten tahtası hazırlayıp idareci ve öğretmenlerin  karakter eğitimiyle ilgili fikir alışverişi yapmalarını sağlayın.
 

83- Haber bülteniniz aracılığıyla, öğrencilerinizin dikkat çekici  davranışlarından velileri haberdâr edin.
 

84- Kurumunuzun tarihî ve başarılarına ait belgeler ve fotograflardan oluşan bir  sergi hazırlayıp ziyaretçilere bunu gösterin.
 

85- Kurumda basit gibi görünen işleri yapan işçilerin ve gönüllülerin çalışma ve  başarılarını toplu bir şekilde takdir edin.
 

86- Öğrencileri teşvik edecek ve onlara disiplin kazandıracak miktarda ödevler  vermeyi ihmal etmeyin.
 

87- Çocuklara bir and söyletin ve bu metni velilere ulaştırın.
 

88- Giyimle ilgili standartlar belirleyip bunların eğitimle olan ilgisini  açıklayın.
 

89- Öğrencilerin kendi aralarında kaynaşmasını sağlayan faaliyetler düzenleyin.
 

90- Öğrenci ve velilerin seminer, gezi gibi ortak bir projede görev almalarını  sağlayın.
 

91- Binanın genel görünüşü konusunda dikkatli olun. Genel düzen ve tertiple  ilgili herkesin katkıda bulunmasına çalışın.
 

92- Çevredeki itibarlı işadamlarının, girişimcilik konusunda öğrencilere  rehberlik yapmalarını sağlayın.
 

93- Yeni gelen öğrenci ve işçilere rehberlik yapacak kişiler belirleyin.
 

94- Çevredeki memur, işçi veya işverenleri davet ederek iş hayatında karakterin  öneminden bahsettirin.
 

95- Sporla ilgilenen öğrenci ve öğretmenlerin sporla ilgili ahlâkî ilkeler  geliştirmelerini teşvik edin.
 

96- Muhitinizde karakter eğitimiyle ilgili toplantılar düzenleyin.
 

97- Karakter eğitimiyle ilgili bir logo hazırlatın.
 

98- Ayda iki defa öğretmen ve idarecileri biraraya getirerek ahlâkî prensipler  içeren edebî veya felsefî bir metni analiz ettirin.
 

99- Veliler için karakter eğitimiyle ilgili bir literatür listesi hazırlayın.
 

100- Bir kitap klübü kurarak öğrencilerin ahlâkî eserler okumalarını sağlayın.
 
 
 
Bu listenin hayata geçirilebilmesi için okul idaresi farklı birimlere veya  öğretmenlere kendisiyle ilgili maddelerin neler olduğunu ve onları nasıl  uygulayacağını belirleme görevi verebilir. Meselâ, sporla ilgili olan maddeler  spor birimi veya öğretmenine; benzer şekilde tarih, edebiyat, resim, gezi ile  ilgili olanlar da alâkalı birimlere görev olarak verilebilir. Böylece, bu  listede yer alan veya akla gelebilecek başka hususlar bir bütünlük içinde öğrenciye sunulursa, ahlâk ve karakter gelişiminde olumlu sonuçlar alınır.