MERKEZİ SİSTEM ORTAK SINAV TARİHİ YAKLAŞTI !!!
Merkezi ortak sınavlar, Ortaokul 8. Sınıflar için 23-24 Kasım'da 2016 tarihinde yapılacak.
Merkezi Sistem Ortak Sınav takvimine göre ilk sınavlar yapılacak. Merkezi Ortak Sınavlara yönelik bir açıklama yapıldı. Bu açıklamada yer alanlar yazımızın devamında...
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), ortaokul 8. sınıflar için düzenlenecek merkezi ortak sınavlar, 23-24 Kasım tarihlerinde uygulanacak.
MEB'in yeni düzenlemesiyle 8. sınıflarda Türkçe, matematik, fen ve teknoloji, din kültürü ve ahlak bilgisi, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil dersleri için her dönem, iki yazılısı olan derslerden birincisinin, üç yazılısı olan derslerden ikincisinin sınavı ortak yapılacak.
Birinci dönemin ortak sınavları (TEOG Sınavları), 23-24 Kasım'da tüm ülke genelinde olağanüstü haller ve özel durumlar dışında öğrencilerin öğrenim gördükleri okullarla, yurt dışında ise KKTC ve bakanlığa bağlı okulların bulunduğu, sınav yapılması uygun görülen merkezlerde Türkiye saatiyle 09.00, 10.10 ve 11.20'de başlayacak. Sınavlar saat 12.00'de tamamlanmış olacak.
En çok sorulan sorulardan TEOG'da yanlış sorular doğruları götürüyor mu? TEOG kaç yanlış kaç doğru götürür Bu ve benzer sorularınız için aşağıdaki bilgileri kontrol ediniz.
TEOG hakkında ayrıntılı bilgi için okul Rehber Öğretmeniyle görüşebilir veya www.rehberogretmen.biz adlı sayfadan edinebilirsiniz.
Tüm öğrencilerimize www.rehberogretmen.biz sayfası olarak başarılar diliyoruz.
23 Kasım 2013 Cumartesi
19 Eylül 2013 Perşembe
Panik Atak
Panik Atak
Yeterince nefes alamadığınızı hissediyorsunuz, kalbiniz yerinden fırlayacakmış gibi atıyor, içiniz sıkışıyor. Herkesin günlük yaşamında yaptığı bazı şeyleri yapamıyorsunuz; süpermarkete ya da sinemaya gitmek, uçağa ya da asansöre binmek gibi. Kaygılanıp, korkuyorsunuz. Korkularınızın herhangi mantıklı bir nedeni olmadığını biliyorsunuz ama yine de bu duygunuzla başedemiyorsunuz. Aklınızı yitireceğinizi, tümüyle kontrolünüzü kaybedeceğinizi, bayılacağınızı hatta kalp kirzi geçirip öleceğinizi düşünüyorsunuz.
Yalnız değilsiniz!
Panik atak aşağıda sayılan 13 bedensel ve bilişsel belirtilerden en az dördünün eşlik ettiği yoğun korku ve rahatsızlık hissidir.
1 - Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama
2 - Terleme
3 - Titreme ya da sarsılma
4 - Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma
5 - Soluğun kesilmesi
6 - Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı duyma
7 - Bulantı ya da karın ağrısı
8 - Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
9 - Derealizasyon ya da Depersonalizasyon (Dış dünya yada kendisi gerçekliğini kaybetmiş gibi hissetme).
10- Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
11- Ölüm korkusu
12- Uyuşma ve karıncalanma duygusu
13- Üşüme ürperme ve ateş basması
Daha fazla ayrıntı için: www.rehberogretmen.biz adlı sayfamıza bakınız.
Bu belirtiler genellikle 10 dakika gibi bir sürede yoğunlaşarak doruk noktada sıkıntı verir sonra da genellikle yavaş yavaş azalır. Bu durum bir kez olursa panik nöbet olarak isimlendirilir. Ancak tekrarlamalarla gideceğinden kişi ne zaman olacak diye beklentiden dolayı sıkıntı duymaya başlar ki buna beklenti anksiyetesi denir. Bu anksiyete nedeniyle dışarı yanlız çıkmaktan korkmaya yanında birisi olmadan uzağa gitmekten kaçınmaya başlar.
Tekrarlayan panik nöbetlere ve kaçınma davranışının eşlik ettiği duruma panik bozukluk denir. Panik atak hastalarında yaşanan bu nönetler bunaltıcı, yorucu sinir bozucudur. Ama size iyi bir haberimiz var. Panik ataklardan kurtulabilirsiniz. Bu atakların yarattığı kaygıdan kurtulabilirsiniz. Panik atak yüzünden artık hiçbir planınızı iptal etmenize gerek kalmayabilir.
Panik ataklar farkında olmadan öğrenilen davranışlar sonucunda oluşurlar. Ataklardan kurtulmak için yapmanız gereken bu davranışları yapmamayı öğrenmektir. Genelde insanlar atakları daha az yaşamak için; • Panik atak yaşayabileceklerini düşündükleri tüm olayları saf dışı bırakmaya ve kendilerini güvende hissetmedikleri, yardım görmeyecekleri her yerden kaçmaya çalışırlar. • Yeniden yaşayabilecekleri panik atağını düşünerek sürekli yeni atağın sinyallerini beklemeye çalışırlar. Ancak bu korkular gittikçe daha büyük korkulara ve bu korkulardan daha çok kaçınmaya yol açar.
Panik Atak konulu daha ayrıntılı yazılarımız ve bilgiler için:
www.rehberogretmen.biz sayfsındaki yazılarımıza bakınız.
Yeterince nefes alamadığınızı hissediyorsunuz, kalbiniz yerinden fırlayacakmış gibi atıyor, içiniz sıkışıyor. Herkesin günlük yaşamında yaptığı bazı şeyleri yapamıyorsunuz; süpermarkete ya da sinemaya gitmek, uçağa ya da asansöre binmek gibi. Kaygılanıp, korkuyorsunuz. Korkularınızın herhangi mantıklı bir nedeni olmadığını biliyorsunuz ama yine de bu duygunuzla başedemiyorsunuz. Aklınızı yitireceğinizi, tümüyle kontrolünüzü kaybedeceğinizi, bayılacağınızı hatta kalp kirzi geçirip öleceğinizi düşünüyorsunuz.
Yalnız değilsiniz!
Panik atak aşağıda sayılan 13 bedensel ve bilişsel belirtilerden en az dördünün eşlik ettiği yoğun korku ve rahatsızlık hissidir.
1 - Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama
2 - Terleme
3 - Titreme ya da sarsılma
4 - Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma
5 - Soluğun kesilmesi
6 - Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı duyma
7 - Bulantı ya da karın ağrısı
8 - Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
9 - Derealizasyon ya da Depersonalizasyon (Dış dünya yada kendisi gerçekliğini kaybetmiş gibi hissetme).
10- Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
11- Ölüm korkusu
12- Uyuşma ve karıncalanma duygusu
13- Üşüme ürperme ve ateş basması
Daha fazla ayrıntı için: www.rehberogretmen.biz adlı sayfamıza bakınız.
Bu belirtiler genellikle 10 dakika gibi bir sürede yoğunlaşarak doruk noktada sıkıntı verir sonra da genellikle yavaş yavaş azalır. Bu durum bir kez olursa panik nöbet olarak isimlendirilir. Ancak tekrarlamalarla gideceğinden kişi ne zaman olacak diye beklentiden dolayı sıkıntı duymaya başlar ki buna beklenti anksiyetesi denir. Bu anksiyete nedeniyle dışarı yanlız çıkmaktan korkmaya yanında birisi olmadan uzağa gitmekten kaçınmaya başlar.
Tekrarlayan panik nöbetlere ve kaçınma davranışının eşlik ettiği duruma panik bozukluk denir. Panik atak hastalarında yaşanan bu nönetler bunaltıcı, yorucu sinir bozucudur. Ama size iyi bir haberimiz var. Panik ataklardan kurtulabilirsiniz. Bu atakların yarattığı kaygıdan kurtulabilirsiniz. Panik atak yüzünden artık hiçbir planınızı iptal etmenize gerek kalmayabilir.
Panik ataklar farkında olmadan öğrenilen davranışlar sonucunda oluşurlar. Ataklardan kurtulmak için yapmanız gereken bu davranışları yapmamayı öğrenmektir. Genelde insanlar atakları daha az yaşamak için; • Panik atak yaşayabileceklerini düşündükleri tüm olayları saf dışı bırakmaya ve kendilerini güvende hissetmedikleri, yardım görmeyecekleri her yerden kaçmaya çalışırlar. • Yeniden yaşayabilecekleri panik atağını düşünerek sürekli yeni atağın sinyallerini beklemeye çalışırlar. Ancak bu korkular gittikçe daha büyük korkulara ve bu korkulardan daha çok kaçınmaya yol açar.
Panik Atak konulu daha ayrıntılı yazılarımız ve bilgiler için:
www.rehberogretmen.biz sayfsındaki yazılarımıza bakınız.
Aşırı Uyuma
Aşırı Uyuma
Uyku insanoğlunun her zaman çok ilgilendiği konular içerisinde yer almıştır. Bunun nedeni her birimizin günlük işlevselliğimizi sürdürebilmek için uyku uyumaya ihtiyacımızın olmasıdır.
Günlük aktivitelerimizi devam ettirebilmek için,verimli olabilmek için bir günde belli sürede uyumamız gerekmektedir. Ve biz,bu gerekli uykuyu alamazsak gün boyu bunun sıkıntısı çekeriz. Unutkan oluruz,sinirliliklerimiz artar, dikkatimiz dağılır, iç sıkıntısı duyarız. Ancak bazen de uykuyu fazla kaçırmaya başlarız. O zaman da, problem olur bizim için. Az uyumak gibi çok uyumakta bir problemdir. Altında yatan sebep araştırılmalıdır. En önemli sebeplerden biri depresyondur. Aşırı uyuma ile birlikte sinirlilik halleri öfke hayattan zevk almama halleri de eşlik edebilir. O zaman konuya daha hassas davranmalı kendimizi bunu sebebine yönelik araştırma yapmaya yönlendirmeliyiz.
“Uykunun normali nedir ?” diye bir soru sorulursa o zaman şöyle cevap vermek gerekir. Uyku uyuma hususunda herkes için geçerli olan bir normal olmamakla birlikte 6-8 saat normal uyku kabul edilebilir. Gerçi uykunun süresi kalitesi ile alakalıdır. Sık sık uykunun bölünmesi ile uyku süresi artar. Yani verimli bir dinlenme için daha uzun süre uyumak gerekir. Oysa rahat normal sıcaklık ve neme sahip bir ortamda uyanmadan uyunan bir uyku daha kısa da olsa yetebilir. Bu nedenle şartlar da göz önüne alınmalıdır.
Günlük olaylarla etkilenme uyku süresini bozabilir. Mesela sınavımız kötü geçmiş olabilir, eşimizle kavga etmiş olabiliriz yada o gün çok ciddi para kaybetmişizdir. Ama bu tür uyku bozuklukları gelip geçicidir . Sebep ortadan kalktıktan sonra tamamen düzelir.
Bazen de çok uzun uyunabilir. Eğer tembellik etmiyorsak ve uykumuzun aşırı olması çok uzun zamandır varsa ve biz buna rağmen dinlenmemiş kalkıyorsak o zaman ilk önce uyku hijyeni şartlarımızı gözden geçirmeliyiz. Yani yatağımız sağlıklı mı ? Odamızın havası temiz mi? Oda ısısı normal mi ? Geceleri sık sık uyanıyor muyuz ? Tüm bunları gözden geçirdikten sonra hiçbir problemimiz yoksa ve fazla uyumamız hayatımızdaki baz işleri kısıtlamaya başlamışsa artık iş çığırından çıkıyor demektir. Biz uykumuz için bir hekime başvurmalıyız ve sebebe yönelik araştırma yapmalıyız. Kaynağını bulmalı ve bunu halletmeliyiz.
Daha ayrıntılı bilgi ve araştırma konularınız için:
www.rehberogretmen.biz
sayfasına gidiniz...
26 Mayıs 2013 Pazar
E-Okul ve E-okul not öğrenme
E okul ve Karne sonuçlarını öğrenme
Dönemlerin sonuna gelinmesi ile birlikte, e okuldan karne notlarının
aranması başladı. Kimi öğrenciler bu işten büyük rahatsızlık duysada veliler
oldukça memnun:)
Umarım kimsenin çok fazla canını sıkmaz not olayları. Hayat bu kadar
basit değil çünkü. Telafisi bir şekilde olabilecek konularla kafa patlatıp,
strese girmek gerçekten anlamsız.
Sevgili velilerimiz, öncelikle sinirlenmeden önce siz de kendi
karnenizi ve kendi dönemlerinizi bir göz önünden geçirin. Halâ kızmaya
niyetliyseniz bu sefer de gidin bir bardak su için sakinleşmeye çalışın. Halâ
değişen bir şey yoksa biraz çıkıp dolaşın. Daha sonra sakin kafayla konuşmak
üzre biraz kendinizi dışarıya atın...
Unutmayınız çocuğunuz çok ama çok değerli...
7 Mayıs 2013 Salı
19 Mayıs Kısa Konuşma
19 Mayıs Kısa Konuşma
19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA VE GENÇLİK SPOR BAYRAMI
Büyük, Türk Kurtuluş Savaşı’nın kıvılcımlarının oluştuğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerinin atıldığı gün 19 Mayıs, aynı zamanda Ulu önder Kemal Atatürk’ün doğum günü olarak da kabul edilir.
Atatürk’le yapılan bir söyleşi sırasında: “Ben 19 Mayıs'ta doğdum”, demiştir. Atatürk’ün açıklamasına dayanılarak, 19 Mayıs sadece ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ olarak değil, “Atatürk'ü Anma Günü” olarak da kutlanmaktadır.
Büyük önder ve katıksız kurtarıcının, 20 Eylül 1919'da Sivas'ta Amerikan Generali Harbord'la görüşmesi sırasında, General'in, “Fakat millet ve siz, her türlü çalışmada ve fedakârlıkta bulunmanıza rağmen muvaffak olamazsanız ne yapacaksınız?” sorusuna verdiği şu önemli yanıt şöyledir:
“Millet ve biz yok, BİRLİK halinde millet var! Biz ve millet ayrı ayrı şeyler değiliz. Ve şunu kesin olarak söyleyeyim ki bir millet, varlığı ve bağımsızlığı için her şeye girişir ve bu gaye uğrunda her fedakârlığı yaparsa, muvaffak olamaması mümkün değildir. Elbette muvaffak olur. Muvaffak olamaz ise o millet ölmüş demektir. Şu halde, millet yaşadıkça ve her türlü fedakârlıkta bulundukça muvaffak olamaması hatıra gelmez ve böyle bir şey söz konusu olamaz!” (Mazhar Müfit Kansu, E.Ö.K. Atatürk'le Beraber; Cilt: II, s. 346)
Her 19 Mayısta toplantı ve yürüyüşlerde gösterdiğimiz birlik ve dayanışmanın, ‘kırmızı-beyaz’ renklerle donatılmış ve güzel Türk bayraklarıyla taçlandırılmış olarak sürmesini ve güçlenmesini dileriz. 19 Mayıs özgürlüğe giden yolun açılış günüdür. Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun!..
%%%
19 Mayıs hakkında sitemizde bulunan yazıları da okuyabilirsiniz. Ayrıca 19 Mayıs konulu yazı, şiirleriwww.rehberogretmen.biz sayfasından da okuyabilirsiniz.
6 Mayıs 2013 Pazartesi
19 Mayıs Şiir
19 Mayıs
Bir gemi yol alıyor,
Karadeniz sularında.
Çürük çarık bir gemi,
Ha battı ha batacak.
Tüm gücüyle direniyor,
Azgın dalgalara.
Bir güneş taşıyor içinde
Samsun’da doğacak.
Işık saçacak yurduma
Boğacak karanlıkları,
Kurtaracak vatanımı,
Düşman istilasından..
Bölünmüş tüm Anadolu
İnğiliz’e.fransız’a,yunan’a
Ülkem kan ağlıyor
Düşman çizmesi altında.
İşkenceler diz boyu
Kan akıyor ırmaklardan.
Tesbih yapmış sallıyor düşman,
Anamın bacımın meme ucundan.
Padişah satmış memleketi
Kendi çıkarları uğruna.
Toplanmış tüm silahlar
Çırılçıplak halkım ortada..
Bu gün Ondokuz Mayıs
Bir gemi yanaşıyor Samsun’a
Doğan güneşin aydınlığın da
Çıkıyor Mustafa Kemal Samsun’a
İçlerinde vatan sevgisiyle
Sopayla,Orakla,tırpanla
Boğuluyor düşmanlar
Kendi akıttıkları kanda.
Bir Mustafa Kemal vardı
Türk Milletine önder olan.
Bir Mustafa Kemal vardı
Yurdumuzu kurtaran.
Bir Mustafa Kemal vardı
Laik Cumhuriyet’i kuran.
Bir Mustafa Kemal vardı
Cumhuriyeti gençlere bırakan.
Bir Mustafa Kemal vardı
Çağdaş medeniyete ulaştıran
Bir Mustafa Kemal vardı
Bu Milletin kalbinde yatan.
Bu gün ondokuz Mayıs
İrtica kol geziyor yurdumda
Laik Cumhuriyetimi yıkmak istiyorlar
Türbanla,kara çarşafla,yobazlıkla
Aydınlarımız vuruluyor birer birer
İktidarlar gaflet uykusunda
Şimdi de Yargı hedef oldu
Laik Cumhuriyeti koruyan.
Bu gün Ondokuz Mayıs
Huzurana çıkacağız utanmadan
Emanetini koruyamadık
Affet,Affet bizi Atam.
Bu gün Ondokuz Mayıs
Bir güneş doğacak Samsun’dan
Boğulacak irtica,boğulacak karanlıklar
Çıkacak binlece Mustafa Kemal
%%%
19 Mayıs hakkında sitemizde bulunan yazıları da okuyabilirsiniz. Ayrıca 19 Mayıs konulu yazı, şiirleriwww.rehberogretmen.biz sayfasından da okuyabilirsiniz.
19 Mayıs Atatürk Hatıraları
19 mayıs
MUSTAFA KEMAL PAŞA SAMSUN’DA
Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919'da Samsun’a geldi. Samsun'da bir çok toplantı ve incelemeler yaptı. Bir süre çalıştıktan sonra kentin postanesine gitti. Görevli bulunan PTT memuru o günü söyle anlatıyor:
Hava yağmurlu ve elektrikliydi. O zamanlar paratoner sistemi olmadığı için telleri toprağa vermiştim. Saat gece yarısına yaklaştığı bir anda kapıdaki nöbetçi koşa koşa geldi, bir haber verdi. Mustafa Kemal Paşa geliyor. O sırada, Mustafa Kemal Paşa tek odadan ibaret telgrafhaneye girdi. Ayağa kalktım.
— Buyurun Paşam.
— Derhal Havza ve Amasya ile görüşmem gerekiyor dedi.
— Hava elektrikli, telleri toprağa verdik, sizi görüştüremem!
— Bu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir. Muhakkak görüşeceğim, ya ölürüz, ya vatan kurtulur, dedi.
Ceketin cebinden ipek mendilini çıkarıp maniplenin üzerine koydu. Benim için telleri devreye sokmaktan başka yapacak bir şey kalmamıştı.
— Sen ölürsen ben de ölürüm dedi.
Elimi bırakması için söylediğim ısrarlı sözlere aldırmadı, elimi uzun süre bırakmadı. Önce Havza’yı aradım. Derhal cevap geldi. Nöbetçi memur, Kemal Paşa’nın adamlarının emir beklediklerini söyledi. Paşa şifreli bir not verdi, yazdım. Gelen şifreli cevaba elimi bırakmadan baktı. Bir kağıda çabucak şifreli bir şeyler yazdı. Havza’ya iletmemi söyledi. Amasya ile de istediği konuşmayı yaptı, sonra;
«Oh çok şükür, şimdi vatan kurtuldu.» dedi ve maiyetiyle gitti. Birden aptallaşmıştım. Oturduğum yerden kalkamadım. Mustafa Kemal Paşa hayatını ortaya koyan bir kişiydi. Fes kapmaya, mevki elde etmeye gelmiş biri olamazdı. O bir gerçek vatanseverdi, Atatürk’e hayranlığım yağmurlu bir gecede böyle başladı işte…
Ahmet Remzi COŞKUNER
19 Mayıs hakkında sitemizde bulunan yazıları da okuyabilirsiniz. Ayrıca 19 Mayıs konulu yazı, şiirleriwww.rehberogretmen.biz sayfasından da okuyabilirsiniz.
1 Mayıs 2013 Çarşamba
Evde Sigara İçmenin Zararları
Bebeğinizin bronşiolit olmaması için evde sigara içmeyin
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Özcan, kış aylarında ve özellikle ilkbahar başlangıcında iki yaş ve altındaki çocuklarda sıkça görülen bronşiolitin (küçük hava yollarının iltihaplanması) bulaşıcı ve salgına neden olabilen bir hastalık olduğunu söyledi. Özcan, evde sigara içilmemesinin hastalığa karşı alınacak önemli tedbirler arasında yer aldığını belirtti.
Uzm. Dr. Özcan, bronşiolitin akciğerlerdeki küçük solunum yolları olan bronşiyollerin özellikle viral enfeksiyonlarla şişmesi, daralması ve yoğun salgıyla tıkanmasıyla oluştuğunu kaydetti. Dr. İsmail Özcan, özellikle soğuk algınlığı, burun tıkanıklığı, nezleyle başlayan enfeksiyonun alt solunum yollarına inmesiyle solunumun hızlanması, öksürük, hırıltı, göğüsün nefes alıp verirken içeri çökmesi gibi belirtilerin görülmesinin durumun ciddileştiğini gösterdiğine dikkat çekti.
"BEBEĞİNİZİN SAĞLIKLI OLMASINI İSTİYORSANIZ EVDE SİGARA İÇMEYİN, İÇİRMEYİN"
İki yaş ve daha küçük bebeklerde bronşiolitin görülebildiğini hatırlatan Özcan, evde sigara içilmemesinin hastalığa karşı alınacak en önemli tedbirler arasında olduğunu vurguladı. Uzm. Dr. İsmail Özcan, şunları dile getirdi: "Ateş olmayabilir, ancak sıkıntılı solunum giderek hava açlığına ve çocuğun yorulmasına yol açar. Bebek ne kadar küçükse yorulması o denli kolay olur. Altı ay altındaki çocuklarda bu durum daha ağır seyredebilir. Bronşiolitin en sık görülen komplikasyonu kulak enfeksiyonu olup, çocukların yüzde 20'sinde görülmektedir. Bu hastalıkta koyu balgam genellikle öksürük nöbetlerine neden olmaktadır. Tuzlu su içeren burun damlalarının da burun tıkanıklığını gidermede etkili olduğunu unutmamak lazım. Çocuğunuzun yattığı odanın nemlendirilmesi için soğuk buhar uygulayabilirsiniz. Bakteriyel bir enfeksiyon düşünülüyorsa antibiyotik verilebilir. Çocuğunuzun yeterli sıvı aldığından emin olmalısınız. Solunum sıkıntısından dolayı beslenme genellikle yorucu olacağından, anne sütü ya da mamayı az miktarlarda daha sık vermeniz gerekmektedir. Çocuğunuz öksürürken kusarsa bir süre bekledikten sonra tekrar yavaşça besleyin. Evinizde sigara içilmesine kesinlikle izin vermeyin. Çocuğunuzun nefes alıp vermesi sıklaştığı ve zorlaştığında, hırıltı şiddetlendiğinde, sakinken dakikada 60'ın üstünde nefes alıp verdiğinde, solunum sıkıntısından dolayı beslenemediğinde, öksürükle birlikte morardığında lütfen doktorunuzu arayınız."
Daha farklı yazı ve anlatımlar:
www.rehberogretmen.biz
Sayfalarında.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)