2 Kasım 2007 Cuma

GÖRME ÖZÜRLÜ VE TOPLUM

Toplumda görme özürlü bireyler en fazla ayrımcı tutumlara ve engellere maruz kalan gruplardan biridir. Görme özürlülere karşı ayrımcılığın en sık görüldüğü alanlar eğitim, istihdam, kamu hizmetleri, ulaşım, iletişim, eğlenme-dinlenme olanakları, sağlık hizmetleri gibi alanlardır. Ayrımcılık sonucu görme özürlüler diğer insanların sahip olduğu fırsat ve olanaklardan eşit düzeyde yararlanamazlar. Görme özürlülere karşı yapılan ayrımcı uygulamaları ortadan kaldırmak için; etkili, kapsamlı, sürekli, ve güçlü standart önlemlerin alınması gerekir. Görme özürlülerin kendine yeterli, toplumla kaynaşabilen, üretici bireyler olarak yetişmelerini sağlamak için eğitsel, kültürel, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Bütün hizmetler, olanaklar ve avantajlar görme özürlülerin toplumla kaynaşmalarını engellemeyecek biçimde ve onların durumlarına ve ihtiyaçlarına uygun koşullarda düzenlenmelidir. Görme özürlü olmakla hiçbir kimsenin;

a)            Bağımsız yaşama hakkı,

b)            Yaşamdan haz duyma hakkı,

c)            Kendi tercihlerini kullanma hakkı,

d)            Topluma katkıda bulunma hakkı,

e)            Bir meslek sahibi olma hakkı,

f)              Ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel ve eğitsel olanaklardan yararlanma hakkı;

g)             Fırsat eşitliği, tam katılım, istihdam, iyi bir yaşam standardına ulaşma ve kendine yeterli olma hakkı,

h)            Kendi sorunlarının çözümüyle ilgili konularda söz ve karar sahibi olma hakkı kısıtlanamaz ve engellenemez.

Toplum, eğitim düzeyleri, kültürel birikimleri, gelenek ve görenekleri nedeniyle kişilikleri birbirinden farklı özelliklere sahip insanlardan oluşur. İnsanların çoğu görme özürlülerin neyi yapıp neyi yapamayacağı konusunda yeteri kadar bilgi sahibi değildirler. Onları, daha çok, ne yapabileceklerine göre değil ne yapamayacaklarına göre değerlendirirler. Bir görme özürlünün kişisel hatasını da  başarısını da diğer bütün görme özürlülere mal ederek genelleştirme eğilimindedirler. Örneğin, bir görme özürlü bir iş yerinde çok başarılı olmuşsa, diğer bütün görme özürlülerin de aynı düzeyde başarılı olabileceğine inanılır veya bunun tersi olarak bir  kişi başarısızsa, bütün görme özürlülerin de başarısız olacağı gibi yanlış bir yargıya varılır. Oysa, görenlerde olduğu gibi görme özürlüler arasında da başarılı başarısız, bilgili bilgisiz, eğitimli eğitimsiz, yetenekli yeteneksiz, insanlar bulunabileceği unutulmamalıdır. Toplumun bu konudaki önyargılarını kısa sürede değiştirmek mümkün değildir. Bu nedenle, her görme özürlünün kendisini bütün görme özürlülere karşı sorumlu hissederek, davranışlarına dikkat etmesi gerekir. Kendi tutum ve davranışlarıyla çevrelerinde iyi bir örnek oluşturarak toplumun körler hakkında olumlu bir yargıya sahip olmasına katkıda bulunmalıdırlar.  Sosyal değişimler, kısa sürede gerçekleşemez. Bu nedenle, toplumun bütün kesimlerinin özürlülere ilişkin konularda  doğru düşünce ve davranışlara sahip olması için sabırlı ve kararlı bir aydınlatma çalışması yürütmek gerekir.

Görme özürlü bir kişiye, hangi durumlarda nasıl yardım edileceğini bilmeyen insanlar olabilir. Bu tür insanlara bilgisizlikten kaynaklanan yanlış tutum ve davranışları nedeniyle kızmak ve tepki duymak yanlıştır. Doğru olan, onlara, nazik ve saygılı bir dille, körlere karşı nasıl davranmaları, nasıl yardım etmeleri gerektiği konusunda bilgiler vermektir.

Her alanda yeterli olanaklar ve fırsat eşitliği sağlandığı, ayrımcı uygulamalar ortadan kaldırıldığı  taktirde özürlüler de diğer insanlarla aynı düzeyde başarılı olabilirler ve özürlü olmak o insanlar için basit bir fiziksel problem düzeyine inebilir.

Görme özürlü, sürekli özürlü olduğunu düşünerek yaşayan bir kişi değildir. Ona özürlülüğünü hatırlatan çevresinde karşılaştığı olumsuz olaylar, engelleyici koşullar ve insanların yanlış davranışlarıdır. Bir kişi, yaşamın her alanında engellerle ne kadar çok karşılaşırsa özürlülüğünü de o kadar çok hisseder.

Kendi başına yolda yürüyen bir görme özürlü, diğer insanların zavallı bir kişiymiş gibi acıma ifade eden söz ve davranışlarından kesinlikle hoşlanmazlar. Acımak insani bir duygudur. Ancak acımanın şekli ve içeriği çok önemlidir. Eğer acıma bir küçümseme duygusunu içeriyorsa karşısındaki insanı rahatsız eder. Bu tür bir duyguya acıma duygusu da denemez. Bir özürlüyle karşılaştığı zaman “vah vah, yazık, zavallı” gibi sözler kullanan bir insanın, bu sözleri iyi niyetle söylüyor olsa bile duygularını ifade biçimi çok yanlıştır. Çünkü, bu, Görme özürlü bir kişiye kendisinin diğer insanlardan farklı, zavallı bir insan olduğunu hissettiren bir davranıştır. Bu tür duygusal ifade biçimlerinin, insanın kendini tatmin etmekten başka hiçbir yararı yoktur.

Görme özürlülerin de birçok şeyi kendi kendine yapabileceği kabul edilmelidir. Ancak bu, yardıma ihtiyacı olduğu durumlarda,  yardım edilmemesi anlamına gelmez. Bir görme özürlünün sokakta yürürken veya herhangi bir iş yaparken yardıma ihtiyacı olup olmadığına, onu makul bir süre izledikten sonra karar verilebilir.  Örneğin çok kalabalık bir trafikte, caddeyi karşıdan karşıya geçmek için görme özürlü kişinin birinin yardımına mutlaka ihtiyacı  vardır. Bazı görme özürlüler, kendisine yardım etmek isteyen insanlara sert tepki gösterirler. Bu son derece yanlış bir tutumdur. İyi niyetle yardım etmek isteyen insanlar üzerinde olumsuz bir etki bırakır ve onları, gerçek ihtiyaç sahibi görme özürlülere yardım etme konusunda da tereddüte sevkedebilir.

 

Görme Özürlülere Yardımcı Olmak İçin A’dan Z’ye Nasihatlar:

a. Yolda yürürken, bir görme özürlüye yardım etmek istediğinizde onun kendi kolunuza girmesini sağlayın.

b.      Yardım ederken onun kolundan, omzundan veya elbisesinden bir eşya taşır gibi tutmayın. Örneğin, kolundan sert bir şekilde tutup çekiştirmek, omzundan, belinden tutarak bir yere götürmek rahatsız edici bir davranıştır.

c.       Yol gösterirken uzaktan yüksek sesle bağırarak onu yönlendirmeye çalışmayın. Ona uzak bir mesafede yürüyerek yardım etmek hem rahatsız edici hem de yararlı olmayan bir davranıştır.

ç. Görme özürlü kişiler denizde yüzerken yönlerini sadece seslere göre bulabilirler. Bu nedenle kıyıdan uzak mesafelere doğru yüzerken mutlaka ses çıkararak onu yakından izleyin. Deniz kıyısında yüksek sesle müzik çalmak da görme özürlülerin yönlerini bulmalarına yardımcı olan bir yöntemdir.

d.      Görme özürlü bir kişiye oturacağı yeri gösterirken (şuraya, buraya) şeklinde tarif etmeyin. Çünkü, Oturacağı yeri tarif ederken “şuraya oturun” denildiğinde onun neresi olduğunu görme özürlünün anlaması mümkün değildir. Bu nedenle yer gösterirken yapılması gereken, sağ, sol, ön arka gibi yönleri kullanmak veya kolundan tutarak oturacağı  yeri göstermek gerekir. Sandalyenin veya koltuğun yaslanılan bölümünün üst kısmına eliyle dokunması sağlanabilir.

e.       Görme özürlü bir kişiye herhangi birşey verirken, verdiğiniz şeyin ne olduğunu mutlaka söyleyin. Örneğin, çay verilirken (çayınızı veriyorum) denilmelidir. Aksi takdirde önceden haber verilmediği için çarpma sonucu getirilen çay görme özürlü tarafından dökülebilir. Çay, kahve, su gibi içecekleri masanın kenarına yakın yerlere koymayın.  Bu gibi içecekleri her zaman onun alıştığı aynı yerlere koymaya dikkat edin.

f.        Görme özürlülerin bulunduğu yerlerde, kapıları yarım açık tutmayın. Kapıların ya tam açık ya da tam kapalı olmasına dikkat edin. Yarım açık bırakılan kapılara görme özürlüler, her zaman kafasını, yüzünü, burnunu, kaşını çarpabilir.

g.       Bir yemek masasına oturulduğunda onun önünde hangi yemeğin bulunduğunu, suyun, ekmeğin, tuzluğun,  nerede olduğunu söyleyin.

ğ- Görme özürlü çocuklara kaybolma tehlikesi karşısında, ev adresi ve gerekli telefon numaralarını ezberletin.

h.       Para üstünü verirken paraları büyükten küçüğe doğru sıralayın ve en üstte hangi paranın bulunduğunu söyleyin.

i.         Görme özürlü bir kişiyle konuşurken yanından ayrılmanız gerektiğinde ona haber verin. Sohbet ederken sessizce ayrılan kişinin ayrıldığını farkedemeyen görme özürlü sanki o kişi yanındaymış gibi konuşmasına devam edebilir.

j.        Görme özürlülerin neleri kendi başlarına yapıp neleri yapamayacağı konusunda doğru bilgilere sahip olun.

Örneğin bazı insanlar, görme özürlülere telefon numarası çevirirken bile yardım etmeğe çalışırlar. Oysa, bir görme özürlü için telefon numaralarını tuşlamak veya çevirmek son derece basit bir olaydır.

k.      Eğer görme özürlü sizi sesinizden tanıyamamışsa, isminizi söyleyerek kendinizi tanıtın. Uzun bir süre onun sizi sesinizden tanıması için uğraşmak, sıkıcı bir hale dönüşebilir.

l.         Onun odasına girdiğinizde kendinizi tanıtın. Odada kalabalık bir grup bulunuyorsa çıkan kişinin kendisini belirtmesi de yararlı olur. Gören bir kişi odaya girip çıkanları gözüyle takip edebiliyorsa, görme özürlü kişinin de böyle bir hakka sahip olduğu düşünülmelidir.

m.     Karşıdan karşıya geçmek isteyen bir görme özürlüye yardım ederken mutlaka onun kolundan tutun veya kolunuza girmesini sağlayın. Onun kolundan tutmadan “şimdi karşıya geçebilirsiniz” demek yanlıştır ve tehlikelidir.

n.       Hiç ışık göremeyen görme özürlülerin evde, okulda işyerinde ışıkların yanık mı sönük mü olduğunu anlayabilmesi için elektrik düğmelerinin hepsini aynı yönde açılıp kapanacak biçimde ayarlayın. aksi takdirde görme özürlü kişi ışığı yanık bırakabilir.

o.      Asansör düğmelerine görme özürlülerin okuyabileceği breyl yazısıyla kabartma numaralar yazdırın ve onların da başkalarına sormadan asansörleri kullanabilmelerini sağlayın.

ö- Görme özürlü kişiler, giydikleri çoraplar tek tek karışık halde konulduğunda eğer kumaşları da bibirine benziyorsa, aynı renkteki çorapları bir araya getiremezler. Bu nedenle çorapları çift haline getirerek iç içe koyun.

p.      Evde, okulda iş yerinde eşyaların yerleri değiştirildiğinde ona önceden mutlaka bilgi verin. Çünkü, bilgi verilmediği takdirde aradığı bir eşyayı bulamaz, yeri değiştirilen eşyaya çarparak kendisine veya o eşyaya zarar verebilir.

q.      Hava alanlarında, otobüs terminallerinde, tren istasyonlarında, otobüs duraklarında, görme özürlülere hangi konuda ne kadar yardıma ihtiyaç duyuyorlarsa o kadar yardım edin. Örneğin, hava alanında tek başına bir görme özürlü pasaport işlemlerini yaptırmakta, uçağa biniş yerine gitmekte, uçağa binip inmekte güçlük çeker. Bu gibi konularda daha ziyade resmi görevlilerin yardımcı olmaları gerekir. Çünkü, her insanın hem yapılacak işlemler hakkında bilgisi olmayabilir, hem de herkesin hava alanındaki her yere girme hakkı olmayabilir. Oysa bir metro istasyonunda görme özürlülerin birçoğu başkalarının yardımı olmadan trenlere binip inebilirler.

r.        Taksi sürücüleri görme özürlülere arabaya binerken ön veya arka kapıyı, hangi kapı olduğunu belirterek göstermeli, gideceği yerde indirdikten sonra eğer bilmiyorsa, onu binanın veya apartmanın giriş kapısına kadar götürmelidirler.

s.       Otobüs şoförleri görme özürlü bir kişi otobüse binerken veya inerken hareket etmemeğe dikkat etmelidir. Bazı şoförler özellikle inerken inen kişinin görme özürlü olup olmadığına dikkat etmeden onun hızlı bir şekilde ineceğini düşünerek hareket etmektedirler. Bu gibi dikkatsizlikler ise, kazalara neden olmaktadır.

ş- Görme özürlü bir kişinin elbisesi üzerinde bir leke varsa mutlaka ona belirtin ve parmağını o lekenin üzerine koyarak yerini gösterin. Aynada kendilerini göremedikleri için üzerlerinde yadırganabilecek herhangi bir şey olup olmadığını farkedemezler. Böylesi durumlarda ona uygun bir dille açıklamada bulunmak yararlıdır.

t.        Görme özürlüler için düşme tehlikesi yaratabilecek derin çukurların etrafını yüksek tahta korunaklarla çevirin. Bu gibi tedbirlerin alınmaması yüzünden birçok görme özürlünün tehlikeli biçimlerde sakatlanabileceğini unutmayın.

u.       Çeşitli ortamlarda diğer insanlara nasıl hitap ediyorsanız görme özürlü bir kişiye de aynı şekilde hitap edin. Örneğin,âmâ, hafız gibi ifadeler yerine bey efendi hanım efendi şeklinde ifadeler kullanın. İsmini öğrenerek ismiyle hitap edin. Onu küçümser tarzda bir ses tonuyla konuşmayın. İşitme özürlüymüş gibi yüksek sesle hitap bağırmayın.

ü- Görme özürlü bir kişiyle gezerken çevrede gördüğünüz şeyleri anlatın. Onun bulunduğu çevreyi zihninde canlandırmasına yardımcı olun. Bir alış-veriş merkezine girdiğinizde orada nelerin bulunduğunu tek tek açıklayın.

v.       Yolda yürüyen veya bir yerde bekleyen bir görme özürlünün yardıma ihtiyacı olduğunu hissediyorsanız, ona örneğin, “yardım etmemi ister misiniz? Karşıya mı geçmek istiyorsunuz?” şeklinde nazik bir dille sorun.

w.     Süper marketlerdeki görevlilerin, alış-veriş için tek başına gelmiş olan bir görme özürlüye yardımcı olması gerekir. Satın almak istediği şeyleri temin ederek ve birlikte parasını ödemek üzere kasaya giderek yardımcı olun.

x.       Görme özürlü bir kişiyi bir yere götürürken sürekli onun yürüdüğü tarafa bakın ve herhangi bir engele çarpmamasına dikkat edin.

y.       Görme özürlü bir kişinin geniş bir sudan, geniş bir çukurdan veya yüksek bir noktadan atlaması gerektiğinde önce siz atlayın. Onun atlayacağı mesafeyi anlamasına yardımcı olun. Yolda yürürken kafasını çarpacak yükseklikteki engelleri önceden hatırlatın.

z.       Görme özürlü bir kişiye kendi imzasını nasıl atacağını bir kâğıt üzerinde kabartma şekil çizerek gösterin. Kendi imzasını kabartma olarak parmaklarıyla inceleyerek öğrenmesini sağlayın. Görme özürlüye bir kâğıda imza attırırken nereye imza atılacaksa o noktaya kalemin ucunu koyarak gösterin.

**Halil Köseler**

---------------------

Engellilere yönelik burs, araç-gereç, destek, çözüm önerileri konusunda ayrıntılı bilgi almak için şu adreslere başvurabilirsiniz:

www.braillesoft.com

www.egitek.com.tr

www.rehberogretmen.biz